Türkiye iki kıtayı birleştiren, 4 mevsimin yaşandığı bir yeryüzü cennetidir. Sanat, tarih, arkeoloji ve doğayı bir araya getiren Türkiye, kristal berraklığıyla parlayan denizi ve sekiz bin kilometrelik kıyılarıyla benzersizdir.

Sanatın ve tarihin sentezi olan İstanbul ise, Asya ve Avrupa’yı birleştiren dünyadaki tek metropoldür. Kent, uzun tarihi boyunca, Roma, Bizans, Latin ve Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmıştır. 2010 yılı Avrupa kültür başkenti seçilmiştir. İstanbul’un tarihi alanları 1985 yılında UNESCO dünya mirası listesine girmiştir. Şehir genel olarak 3 parçaya ayrılır. Avrupa bölümü; Haliç’in güneyi ve kuzeyde Galata Köprüsü’ne kadar olan bölüm tarihi yarımadadır. Avrupa tarafı daha çok ticaret merkezi iken, Asya tarafı özel konutların bulunduğu bölgedir.

İstanbul’da gündüz yaşam renkli ve hareketlidir. İstanbul ticaret, eğlence, kültür, eğitim, alışveriş, turizm ve sanatta Türkiye’nin başkenti olarak düşünülür. Festival sezonunda, dünyaca ünlü orkestralar, caz grupları, müzisyenler konserler verir. Uluslararası İstanbul Film Festivali, Avrupa’nın en önemli film festivallerinden biriyken; İstanbul Bienali de şehirdeki bir diğer önemli sanat olayıdır. İstanbul Modern, Pera ve Sakıp Sabancı müzeleri, şehirdeki en önemli modern sanat müzeleridir. Haliç’teki Rahmi Koç Müzesi’ndeyse, 1800 ve 1900’lerin başından kalma arabalar, lokomotifler, tekneler, denizaltılar ve benzeri tarihi ve endüstriyel ekipmanlar bulunmaktadır.

Şehirde geleneksel Türk lokantalarının yanında, Avrupa, Uzakdoğu ve yabancı mutfaklardan örnekler bulunmaktadır. Gece hayatı için binlerce alternatif olmakla birlikte Boğaz’daki Reina, Anjelique gibi açık hava gece kulüpleri şehrin gözdesidir. Babylon ve Nu Pera, Beyoğlu’ndaki yaz-kış popüler mekanlardandır.

Parkorman, yaz aylarında konser ve partilerin yapıldığı popüler bir mekandır. Ortaköy’deki Q Jazz Bar, canlı caz müzik sunar. İstiklal Caddesi’ndeki Çiçek Pasajı, şehrin tarihi barları ve meyhanelerinin olduğu yerdir. Galatasaray Lisesi yakinindaki, La Rue Française olarak da bilinen Cezayir Sokagi’nda sıralı birçok bar ve restoran bulunur; bu mekanlarda canlı Fransız şarkıları çalınır.

Levent’teki Kanyon Alışveriş Merkezi mimarisiyle ödül kazanmış bir merkezdir.

En popüler balık restoranları genellikle Boğaz’ın iki yakasındaki sahil semtlerinde bulunur. Boğaz’ın giriş yeri olan Anadolu Kavağı’nda da pek çok tarihi balık restoranı vardır.

Prens Adaları, Marmara Denizi’nde bir grup ada olup, Pendik ve Kartal’ın güneyinde bulunur. Adalara Eminönü ve Bostancı’dan hareket eden deniz otobüsleri ve feribotlarla ulaşım sağlanır. Bu dokuz adadan yalnızca beşinde yerleşim vardır. Şile, İstanbul’a 50 km mesafede, bir kıyı kasabasıdır.

Şile ve çevresi beyaz kumlu sahilleriyle ünlüdür. Kilyos da İstanbul yakınlarındaki küçük, serin bir diğer kıyı kasabasıdır. Yüzmek için çok uygundur ve son yıllarda balık restoranlarıyla ve gece kulüpleriyle popüler olmuştur. Yaz aylarında sahildeki partileri ve konserleriyle ünlüdür.